Batum gezimizden sonra Karadenizdeki son durağımız Rize'yi gezmek için koyulduk yola. Rize merkeze fazla zaman ayıramadık. En çok gezilen Çamlıhemşin yoluna döndük.
|
Fırtına Vadisi |
Dünyada yeşilin her tonunun bulunduğu ender yerlerden biriymiş Fırtına Vadisi. Saatlerce baksam doyamayacaktım herhalde. Zira ülkemizin kıyıları dışında çoğu bölgesi yeşilden yoksun. Çamlıhemşin yolu boyunca coşkun Fırtına Deresi bize eşlik etti. Dere boyunca oturma alanları mevcut. Yol boyunca yemyeşil bir doğa, çay bahçeleri ve karadenizli teyzelerimizi izleyerek gezimize devam ettik.
|
Fırtına Deresi |
|
Benim cimcime yine etrafı karıştırıyor: |
Nihayet Kaçkar Dağları Milli Parkındaki yol ayrımına geldiğimizde, sola giden yol Ayder yaylasına, sağa giden yol ise Zilkale'ye gidiyor. Her ikisi için de çok heyecanlıydık çünkü anlatılanlara göre müthiş yerlerdi. Fırtına Vadisi ayrımında bazı hediyelik eşyalar, rize bezi gibi karadenize özgü ürünler satan yerler var.
|
Şenyuva Köprüsü |
Önce Ayder yoluna döndük. Yolu gayet düzgün. Yaklaşık 20 km gittik. Yol boyu ormanlar ve evlerinin önünde toplanmış kulis yapan karadenizli teyzeler izlemeye değer. Yol boyu güzel dik kemerli karadeniz köprüleri ve teleferikler var. Bu köprülerden en güzeli ise Şenyuva Köprüsü. Herkes gibi bizde burada fotoğraf çektikten sonra nihayet Ayder yaylasına vardığımızda o muhteşem hava karşısında büyülendik ve Allahım sen ne güzel yaratmışsın dedik..
|
Ayder Yaylası |
|
Kızım ve Ayder |
|
Oğlum ve Ayder:) |
|
Güzel kızım |
Hemen bagaja önceden koyduğumuz piknik sandalyelerimizi çıkartıp yaylaya doğru tırmandık ve diğer tüm turistler gibi oturup muhteşem doğayı seyretmeye koyulduk. Bir taraf yemyeşil ormanlar, dağlar ve sis, diğer taraf doğal hayat, karadenizli köylüler ve hayvanlar. Çocukları saldım çayıra eğlenin dedim:) Havası biraz serin Ayder yaylasının. Üzerinize mutlaka bir şeyler giyin. Biraz oturduktan sonra sis arttı ve yağmur başladı. Biz yağmur daha çok yağacak herhalde derken birden kesildi. Karadenizde her gün mutlaka bu hafif yağmurlardan olurmuş. Ayder'de yol boyunca oteller, alışveriş ve hediyelik eşya yerleri bulunuyor. Bizde karadenizin altın boncuk işlemeli başörtüsünden alıp güzel kızımıza taktık. Artık tam karadenizli olduk sanırım:)
|
Zilkale |
Çocuklar huzursuzlanmaya başlayınca Ayder yaylasını arkamızda doyamadan bırakıp sıradaki rotamız Zilkale'ye yöneldik. Kaçkar Dağlarının tepesinde uçurumun kenarında kurulmuş bir kale burası. Yolu biraz kötü ama kesinlikle gitmeye değer. Yükseklik korkusu olanlar buraya geldikten sonra korkularını unutabilirler. Çünkü muhteşem bir manzara ve huzur var burada. Şimdi olsa yine giderdim herhalde.
|
Zilkale manzarası |
|
Kaçkar Dağları Milli Parkı |
Kaleye çıkmak ücretli. Kaleden inince çok güzel bir restoran var. Burada çay içmesi muhteşem, tam uçuruma bakıyor. Çayı da çok güzel. Restoranın tavanına astıkları karadeniz patik ve çorapları çok farklı bir hava katmış ortama:)
|
Restoranda asılı patikler |
Rize genelde çoğu zaman yağışlı ve kapalı havası olan bir il olduğu için çay içerken yine yağış başladı. Bizde yağmurun sesini ve o güzel yemyeşil ormanları seyrettik.
Zilkale'de biraz kaldıktan sonra vaktimiz azaldığından doyamadan buradan ayrılıp yolumuza devam ettik. Fırtına Deresi üzerinde Avrupa rafting turnuvaları başlamıştı bizde izlemek için durduk. Dünyanın her yerinden değişik sporcular gelmiş turnuvaya. İranlı kapalı bayan sporcuları da gördük. İlk gün bugündü ve ısınma hareketleri ile başlamışlardı. Fırtına deresinden ip üzerinde karşıya geçmeye çalıştılar. Bizim çocuklar eğlenceyi görünce sevinçten coştular. Müzik dinleyip herkes bedava dağıtılan karadeniz çayını içiyor ve eğleniyordu:))
|
Avrupa Rafting Turnuvaları |
Burayı da bırakıp artık Karadeniz gezimizi sonlandırdık ve geriye dönüşe başladık. Yolumuzun üzerinde Trabzon'da gece bir arkadaşımızın evinde kaldık. Sağ olsunlar bizim için hazırladıkları kara lahana dolması, kaygana, kuymak, pide gibi güzel karadeniz yemeklerini de tattıktan sonra sabah yolumuza koyulduk.
Öğlen saatlerinde Samsun'da melemencilerde mola verip melemen yedik ve semavercilere uğradık. Fiyatları çok uygun olan elektriksiz semaverlerden kendimize güzel bir semaver aldıktan sonra evimizin yolunu tuttuk.
Karadeniz gezimiz tek kelimeyle muhteşemdi. Karadenizi görmeyen varsa tüm dostlara bir an önce gelip bu muhteşem atmosferi yaşamalarını tavsiye ederim. İnşallah bir daha gitmek nasip olur:)) Yeşili ve doğayı çok sevdiğim için herhalde hiç unutamayacağım gezilerden biri olacak ...
Sevgilerle..
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilKesinlikle o listede yer almalı, sadece ayder değil, tüm karadeniz, özellikle yeşili sevenler için rize mutlaka olmalı. Sevgilerle..
SilAyder Yaylasını bende hep merak etmişimdir :)
YanıtlaSilFotoğraflar'a ayrıca bayıldım..
Sizi takibe aldım, bende bloguma beklerim ..
http://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/
hoşgeldiniz:) teşekürler..bloğunuza mutlaka zaman ayıracağım sevgiler..
SilMerhabalar blog keşif etkinliğinden geliyorum. Blogunuzu takibe aldım bende beklerim sevgiler :) http://betulunsirlari.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilhoşgeldiniz betül hanım takip edeceğim inşallah sevgiler..
SilMerhaba blog kesif etkinliğinden geldim :) Karadeniz turunu görünce nasıl okudum bilemezsiniz. Benimde en çok istediğim bölge. Gidip gezmek fotoğraf çekilmek çok istiyorum. Bloğunuzu takipteyim bende beklerim :)
YanıtlaSilMerhaba çağla. Yazımı okuduğunuza çok memnun oldum umarım en yakın zamanda gidersiniz ve gidip görürken yazılarımın size faydası olur her zaman beklerim. Bloğunuzu takip edeceğim inşallah sevgiler..
Silçok güzel bir blog yapmışsınız elinize sağlık
YanıtlaSilteşekürler beylikdüzü sevgilerle..
Silbirdefa gittim ama doyamadım. Seneye sadece Rİze ye gideceğim. Bu arada bloğunuzu keşif etkinliğinden buldum sizi takipteyim. Bloğuma da beklerim sevgiler http://efsaninguncesi.blogspot.com.tr/
YanıtlaSiltakipteyim sevgilerle efsa.
Sil